Sepetiniz boş

Yeni Üye | Kullanıcı: Şifre:

Sigaranın hükmü nedir?

İsmail Mutlu

Asr-ı saadetten sonra ortaya çıkan bâzı konularda, âlimler arasında kesin bir hükme varılamamıştır. İşte âlimlerin dinî hükmü hakkında ittifak edemedikleri hususlardan biri de, 15. asrın başlarında bulunan ve 17. asrın başlarında İslâm dünyasına giren tütündür. Tütünü mübah görenler olduğu gibi, mekruh olduğunu söyleyen, hattâ Şürünbilali, Salim es-Senhuri, Necmeddin el-Gazzi, İbn Allan gibi “haramdır” diyen âlimler de vardır.[1] Biz şimdi “Haramdır” diyenlerin görüşünden başlayarak, bu görüşleri izah edelim. Bu görüşü savunanlar, “Kendinizi elinizle tehlikeye atmayın”[2] ve “Birbirinizi ve kendinizi öldürmeyin; canlarınızı da boşu boşuna tehlikeye atmayın.”[3] âyet-i kerimelerinden hareket ederler. Peygamberimizin (a.s.m.), “İslâmda zarar vermek ve karşılıklı zararda bulunmak yoktur”[4] buyurarak, mü’minin kendisine ve başkasına zarar vermemesini tavsiye ettiğini söylerler. Sigara içenlerin, vücuduna zarar verdiğinden haram olduğu hükmüne varırlar.Gerçekten de bugün sigaranın insan sağlığına verdiği zarar tartışılmaz derecede açıktır. Bunlardan bâzılarını şöylece sıralayabiliriz. Sigara, sinir sistemi üzerinde etki yapar. Kan dolaşımının bozulmasına, damar tıkanıklığına ve buna bağlı olarak aksaklık ve rahatsızlıklara sebep olur. Hâfızaya menfi tesir yapar. Böbreğin fonksiyonlarını aksatır. Damarlarda büzülmeye sebep olur. Böbreğe yeterince oksijenli kan gitmesini engeller. Onun için de, böbrek, fonksiyonlarını tam olarak yapamaz. Dışarı atılması gereken artık maddeler kanda ve organlarda birikir. Neticede çeşitli hastalıklar meydana gelir. Sigara içenlerde idrar kesesi kanseri, içmeyenlere göre daha çoktur.Sigara içen kadınlarda görünen kısırlık, sigara içmeyenlere oranla daha çoktur. Yine adet hali bozuklukları içmeyenlerden üç kat daha fazladır. Sigara düşüklere ve erken doğumlara sebep olabilir. Sigara dumanında bulunan ve anne kanı tarafından emilen toksik maddeler, büyüme ve gelişme halinde bulunan cenin için tehlikelidir. Sigara, sindirim sistemi üzerinde de menfi tesir yapar; genellikle sigara içenlerin iştahı azdır. Dişleri kirli, sarı ve dilleri paslıdır. Tad alma duygularında azalma ve ağızlarında acılık vardır. Sigara, dişlerin sıhhatine de zarar verir. Sigara kalp ve göğüs hastalıklarına sebep olur, solunum yollarında tahribat yapar.[5]Sigarayı haram sayanların bir başka delilleri, israf oluşudur. Derler ki “Sigaranın ne içene, ne de başkasına hiçbir faydası yoktur. Bu sebeple sigaraya verilen para, boşa harcanmakta, yani israf sayılmaktadır. Oysa Rabbimiz, “Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz”[6] buyurmuştur.”Hayreddin Karaman’ın bu konudaki görüşü şöyledir:Sigaranın sağlığa zararlı olduğu, bazı ülkelerde kanun gereği paket üzerine yazılmıştır. İçenden başkasını da rahatsız ettiği ve onlara zarar verdiği için umuma açık olan yerlerde sigara içmek yasaklanmıştır. Bir iki tane sigara içen ve tiryaki olmayan kimselerin bu yaptıklarına “mekruh” denilebilir. Ancak tiryaki olarak sigara içen kimselerin yaptıkları haramdır. Çünkü sağlıklarına zarar vermektedir, başkalarını rahatsız etmekte ve onların da sağlıklarına zarar vermektedir. Zararlı bir şeye para vermek israftır, israfın da ötesinde bir yasak harcamadır. İslam’ın, sağlığa zarar vermeyi, insanları rahatsız etmeyi ve boşuna, faydasız, zararlı yerlere ve şeylere para harcamayı yasakladığı kesindir.[7]Sigaranın haram olduğunu söyleyenlerden bazıları da mü’mine eziyet vermesi; sigaranın teneffüs edilen kısmının duman, yani ateş olup, duman ve ateşin yenilip içilmesinin haram olduğunu; sigaranın Yahudi ve Hıristiyanlardan geçtiğini nazara verirler.[8]

Said Havva ise, “İbni Abidin bugün yaşasaydı, kesinlikle sigaranın haram olduğuna fetva verirdi. Çünkü veriler değişti” der.[9] İbni Abidin, sigarayı mekruh olarak görüyordu.

Sigarayı mekruh sayanlar da, kokusunun çirkinliğinden dolayı onu soğan ve sarımsağa benzetirler. Ayrıca hükmünün şüpheli olduğunu, şüpheli şeyleri yapmanın ise en azından mekruha götüreceğini söylerler. Tervi-cü’l-cinan bi teşrih-i hükm-i şürbi’d-duhan ismiyle bir kitap yazan Abdülhay el-Leknevi, sigaranın mekruh olduğu görüşündedir. Fakat tahrimen mi, yoksa tenzihen mi mekruh olduğu konusunda tereddüt gösterir.[10]Sigaranın mübah olduğunu söyleyenler ise, hakkında âyet ve hadis bulunmadığından hareket ederler ve “Eşyada asıl olan mübahlıktır” derler. Onlara göre sigaraya haramdır demek dini bir hüküm koymaktır. Şeriat adına söz hakkına sahip olanlar, müçtehitlerdir. Müçtehitlerden de bu konuda her hangi bir şey gelmemiştir.[11]Mâlikî âlimlerinden Ali el-Echurî sigaranın mübah olduğu görüşündedir. Bu zât, tütünün helâl olduğuna dâir Ðayetü'l-be-yân li hil-i şürb-i mâ la yuğayyibü'l-akle mine'd-Duhân isimli bir risâle yazmış, burada dört mezhebin güvenilir imamlarından bâzılarının kendisine tütünle ilgili fetvâ verdiklerini ifâde etmiştir. Mısır âlimlerinden Hüseyin Muhammed Mahluf, mescitlerde ve Kur’an okuma anında sigara içmenin caiz olmadığını yazmıştır.[12]Hanbelilerden el-Keremi de, konu ile ilgili olarak el-Bür-han fi şe’ni şürbi’d-duhan isimli bir kitap yazmıştır.Sigaranın mübah olduğunu söyleyen ve bununla ilgili bir kitap yazan âlimlerden biri de meşhur fakihlerden Abdulgani en-Nablusî’dir. İsmail Hakkı el-Celvetî, sigaranın haram olduğu fikrinde idi. Bu konuda tartışmalar büyüdüğünde Abdulgani en-Nablusî (1640-1730), es-Sulhu beyne'l-İhvan fî ibâhat-i şür-bi'd-Duhân ismiyle bir kitap yazarak her iki tarafın arasını bulmuştur.[13] Daha pek çok kimse, sigara hakkında lehte ve aleyhte kitaplar yazmışlardır. Ancak, biz, “eşyada asıl olan helal olmaktır” hükmünün sigara için geçerli olacağını kabul etmiyoruz. Çünkü bu hüküm güzel rızıklar ve zarar vermeyen nimetler için geçerlidir. Zararı tartışılmaz olan sigarayı, güzel bir rızık olarak görmek ise mümkün değildir. Aksine “Allah temiz olanları helâl, pis olanları ise haram kılar” âyetinden hareket edersek, sigaranın temiz olan kısma girmeyeceği, tıbbın tespitleri ışığında çok açık olarak söylenebilir. Böyle olunca, sigaranın herkes için mübah olacağını savunmak, isâbetli bir görüş olamaz.Bütün bu izahlardan sonra “sigaradan en çok nefret edenlerden birisi” olarak şunu söyleyebiliriz. Sigara çok sonraları ortaya çıktığı için, hakkında önemli İslam alimlerinin bir fikir beyan etmemiş olmaları normaldir. Kanaatimize göre, sigaranın herkes için mübah olduğunu söyleyen âlimler, yaşadıkları devirde sigaranın sıhhî zararlarını bilmedikleri için bu hükme varmışlardır. Sigarayı mübah olarak gören İbni Âbidîn “Vücuda zararı olunca kullanmak câiz olmaz” der.Sigara için “kesin haramdır” hükmünü vermek de deliller açısından mümkün değildir. Dolayısıyla sigaranın mekruh ve haram olması, içene göre değişir hükmüne varabiliriz. Meselâ sigara içmek bir kimseye kesin olarak zararlı ise, mesleğinde otorite sahibi bir doktor, bir şahsın sigara içmesini tıbben yasaklıyorsa, böyle birinin sigara içmesi haramdır. Başkasına zarar verecek, onların sıhhatini tehlikeye atacak ortamlarda sigara içmek haramdır. Kişi fakirse, çoluk çocuğunun rızkından keserek çok sayıda sigara içmesi haramdır. Burada haram olan sigaranın kendisi değil, çoluk çocuğun rızkını sigaraya harcamaktır. Sigara aşırı içildiğinde israf olması yönüyle de haramdır. Aşırı değil de, günde birkaç tane ve başkalarına zarar vermeyecek ortamlarda sigara içmek ise, zaman içerisinde sıhhate zarar verdiği için mekruhtur. Bu sebeple, mümkünse sigaranın bırakılması, değilse sigara içenler, en azından Müslüman kardeşine, çoluk çocuğuna, eşine zarar vermemek, onları rahatsız etmemek için kapalı yerlerde sigara içmemelidir. Peygamberimizin soğan ve sarımsak yiyenleri cemaate gelmekten men etmesinin hikmeti, Müslümanları rahatsız etmemeleri içindir. Sigara ise, kokusu ile dumanı ile Müslümanları soğan ve sarımsaktan daha fazla rahatsız etmektedir. Hem soğan ve sarımsağın vücuda zararı yoktur, bilakis faydası vardır. Fakat sigaranın hem içene, hem de içmediği halde sigara içilen yerde bulunana zararı dokunduğu kesindir. Kapalı ve havalandırılmayan küçük bir yerde içilen 3-5 sigara, orada bulunanları bir sigara içmiş kadar etkileyebilir. O halde, her Müslüman “İslam’da zarar vermek yoktur” prensibine uymalıdır. Hürriyetinin başkalarının hürriyetine zarar verildiği yerde bittiğini unutmamalıdır. Nitekim demokrasinin çok ileri olduğu bazı ülkelerde kapalı alanlarda sigara içme yasağı konulmuştur ve dikkatle uygulanmaktadır. Allah’a şükretmek gerekir ki, Sağlık Bakanlığı verilerine göre günde 15 milyon paket (duman olup uçup giden para değeri günde 45 milyon 205 bin YTL) sigara içilen Türkiye’de de, idareciler sigara ile mücadele vermektedirler. Bu satırların yazıldığı günlerde bazı yerlerde sigara içilmesini yasaklayan kanun çıkmıştı ve 19 Mayıs 2008’de yürürlüğe girecekti. Bu tarihe üç gün kaldı. Bu uygulamaya en fazla sevinenlerden birisi benim. Ümit ediyoruz, insanlarımız kanunun zorlamasıyla değil, kendi vicdanlarıyla içtikleri sigara ile başkalarına zarar vermekten uzak dururlar. Çünkü sigara, içmeyenler için gerçekten çok rahatsız edici, “tiksindirici” hatta ölüme sebep olucu bir alışkanlıktır. Bir gazete haberine göre bir yıl içerisinde sigara yüzünden 114 bin ölüm gerçekleşmiştir. Bunun 11 bini pasif içiciler olduğu açıklanmıştır.[14] Bu konuda son olarak Fethullah Gülen’in görüşüne yer verelim: “Zararı herkesçe bilinen şeylerde ısrarın hiçbir manası yoktur. Sigara gibi. Dolaylı yoldan bir intihar sayılır. İnsan, hayatını kendi eliyle yok edemez.”[15]Her taraf tükendikten sonra çare aramanın ne faydası var? Bazen yağmurdan kaçarken doluya tutulabilirsiniz... Bu kadar insan, katilleri olan sigaradan neden vazgeçmezler? Anlamak hayli zor… Onun çirkinliği milletin umurunda değil, Görmeye tahammül edilemeyecek derecede korkunç hastalıklara sebep olan hallere insanlar neden duyarsız kalırlar?[16]

Tütün Ekmek: Sigaranın ham maddesi olan tütün, bizzat pis olmadığından ekilmesinin ve ticâretinin yapılmasının haram olduğu söylenemez. Tütün, tıbbî gayeler için, kozmetik ve hayvan yemi gibi başka maksatlar için de kullanılmaktadır. Sigaranın satılmasının ve tütün ekilmesinin câiz olduğuna dâir Mısır âlimlerinden Hüseyin Muhammed Mahluf'un fetvası vardır.[17]

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Faruk Beşer, Fıkıh Penceresinden Fetvalarla Çağdaş Hayat, s. 345.

[2] Bakara Sûresi, 2:195.

[3] Nisâ Sûresi, 2:195.

[4] İbni Mâce, Ahkâm: 17.

[5] Osman Arı, Sigara ve İnsan, s. 72-125.

[6] A’raf Sûresi, 7:31.

[7] Hayreddin Karaman. Hayatımızdaki İslam, s. 468.

[8] Faruk Beşer, Fıkıh Penceresinden Fetvalarla Çağdaş Hayat, s. 346-348.

[9] Mustafa Özcan, İmam Rabbani ve Bediüzzaman’ın Tecdidi Işığında Siyaset ve İtidal, s. 164.

[10] Abdülhay el-Leknevi, Tervicü’l-cinan bi teşrih-i hükm-i şürbi’d-duhan, s. 22.

[11] Ebu Said Muhammed el-Hadimi, Resail, s. 234; Faruk Beşer, Fıkıh Penceresinden Fetvalarla Çağdaş Hayat, s. 344.

[12] Muhammed Mahluf, Fetavâ Şer’iyye ve Buhusu İslâmiye, 2:168, 169.

[13] Hüseyin Vassaf  Sefîne-i Evliya, 1:123.

[14] Her yıl dünyada sigara sebebiyle ölenlerin sayısı 5.000. 000.

[15] Ahmet Özer, Pensilvanya Günlüğü, s. 280.

[16] Ahmet Özer, Pensilvanya Günlüğü, s. 540.

[17] Muhammed Mahluf, Fetavâ Şer’iyye ve Buhusu İslâmiye, 2:168, 169.

 



Ana Sayfa | Yardım | İletişim
Telefon: +90 536 587 69 07 | Faks: +90 212 652 0027 | www.mutluyayincilik.com.tr
Adres: Şirinevler Mahallesi Bağlar Mevkii, Yiğit Sokak 2/3 Bahçelievler-İstanbul
© 2015 Mutlu Yayıncılık. Tüm hakları saklıdır.